Nasıl yaşadığımı O’ndan gayrı kim bilebilir?

 
Usul usul gelirsin bilirim
Ayrılığı tadarım seninle
Önce benden bir parça alır
Bir sancı olursun kalbimde
Bir bir eksilir benim dediğim ne varsa
Hiçbir zaman kıymetini bilemediğim
Ve bir kez olsun babacığım diyemediğimi
Alırsın benden, beni de ondan
O zaman, bilirim seni…
 
Sonra adımların hızlanır
Değerinden hiçbir şey eksilmeyene
Gelir sıra
En güzel hitabın sahibidir andığım
Anamdır, başka ne kelime onu anlatmaya
Candır, canandır, eşsiz bir sultandır
Anamdır, gönlümde hiç dinmeyen yaramdır
Onsuz kalınca tanırım seni…
 
Dost bağından bir gül daha koparırsın
Mevsim bahardır oysa
Kanar içim, yanar özüm
Görürüm seni yakından
Kucak açmış mezarlar arasından 
Sıram gelir, anlarım…
 
Beklerim gelişini
Kar yağan ve tel tel
Dökülen saçlarımdan
Göğsüme saplanan ağrılardan
Sönen umutlardan
Ve gözümde tüten hatıralardan
Anlarım geldiğini
Duyarım ayak seslerini 
Kalabalıklar arasında
Ya da tenhalarda
Bilmediğim ve kimsenin bilemeyeceği
Bir zamanda
Yarınları planladığım bir anda 
Belki bir trafik kazasında
Kim bilir nasibim varsa eğer 
Bir savaş meydanında
Belki bir can pazarında
Yangının tam ortasında
Alırlar haberimi
Küllerim kalır ardımda
 
Toz toprak olsa da
Yorgun düşen bedenim
Hasretim alev olur,
Sararım sizi
Dillerde dua olur
Duyarım sesinizi
Perdeler kalkar belki
Düş olur yine de gelirim
Olmadı kokum gelir
Bir cuma rüzgarıyla
Ya da siz gelirsiniz bana
Neyse, siz yaşamaya bakın
Yaşamak bir fırsattır
Kazası olmaz ya
 
 
Ağlamak yok ama
Yarım kaldı her şey
Oldu mu şimdi
Ne vardı gidecek
Yaşanacak güzel günler vardı daha
Derseniz gücenirim
Dahası Mevlâ gücenir
Nice güzel günler var elbet
Gün ne demek, asırlar var yaşanacak
Sonsuza akıp giden baki zamanlar var
Sekinet var, huzur var…
 
Eşim, çocuklarım
Kalan namazlarım, bir de borçlarım
Gözüm arkamda ama
Kalmadı mecalim
Hazır değilsem de
Çoksa da günahlarım
Nadim oldum işte
Daha ne diyeyim
Layık değilsem de  
Güzel ölümlerle al beni katına
Lütfuna muhtacım
Az olsa da azığım
Rahmetini umarım
Ya Hayy…
 (Ahmet Türkben)
 
 
Ey ölüm bir gün sen de ölürsün

Senin de defterin dürülür bir gün